27 Kasım 2011 Pazar
Merneptah Steli
Bu stel, "İsrir" (yani "İsrail")'den bahseden tek Antik Mısır belgesi olması sebebiyle ün kazandı. Bu ayrıca, İsrailoğullarının varlığından bahseden en eski bulgudur.[1] Bu sebeple, çoğu uzman bu stel için "İsrail steli" de demektedir.
İsrail ve Kenan'dan bahsedilen yerler az olmakla birlikte genelde Merneptah'nın Libyalılara karşı yaptığı seferden söz edilir.
Zeus Heykeli
Zeus heykeli, Atina'daki Parthenon Tapınağı için Athena heykelini yapan Phidias adlı ünlü heykeltraş yapmıştır. Tahta iskelet üzerine altın ve fildişi metal parçaların yerleştirilmesiyle yapılmıştır.
Zeus Tapınağının içinde bulunan heykel, tapınağa ancak sığabiliyordu, hatta oturur vaziyette tasvir edilen Zeus, ayağa kalksa tapınağın tavanı yıkılacakmış gibi duruyordu."[2] Heykel 12 m yüksekliğindeydi.[1] Sağ elinde zafer tanrıçası Nike'ı tutuyordu. Sol elindeyse üzerinde çeşitli metallerden kakmalar olan ve üzerinde kartal olan bir hükümdar asası vardı. Altın, abanoz, fildişinden yapılmış olan ve değerli taşlardan kakmaların bulunduğu Zeus'un oturduğu taht, heykelin kendisinden daha etkileyiciydi. Üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanlar figürleri yer alıyordu. Heykelin derisi fildişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altındandı. Karanlık bir koridordan geçilerek görülebildiği için, parlak fildişi, insanların gözünü alıyor ve derinden etkiliyordu.
Olimpiyat oyunları 391 yılında Theodosius I tarafından putperestlik olarak suçlanıp sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı. Dünyanın yedi harikası arasında saylan heykel, zengin Yunanlılar tarafından, yeni kurulan ve o zamanki adıyla Constantinople denen İstanbul'a taşınmıştır ve orada 462 yılındaki
Zeus Tapınağının içinde bulunan heykel, tapınağa ancak sığabiliyordu, hatta oturur vaziyette tasvir edilen Zeus, ayağa kalksa tapınağın tavanı yıkılacakmış gibi duruyordu."[2] Heykel 12 m yüksekliğindeydi.[1] Sağ elinde zafer tanrıçası Nike'ı tutuyordu. Sol elindeyse üzerinde çeşitli metallerden kakmalar olan ve üzerinde kartal olan bir hükümdar asası vardı. Altın, abanoz, fildişinden yapılmış olan ve değerli taşlardan kakmaların bulunduğu Zeus'un oturduğu taht, heykelin kendisinden daha etkileyiciydi. Üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanlar figürleri yer alıyordu. Heykelin derisi fildişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altındandı. Karanlık bir koridordan geçilerek görülebildiği için, parlak fildişi, insanların gözünü alıyor ve derinden etkiliyordu.
Olimpiyat oyunları 391 yılında Theodosius I tarafından putperestlik olarak suçlanıp sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı. Dünyanın yedi harikası arasında saylan heykel, zengin Yunanlılar tarafından, yeni kurulan ve o zamanki adıyla Constantinople denen İstanbul'a taşınmıştır ve orada 462 yılındaki
Aspendos
Aspendos Antalya-Alanya karayolunda Serik i geçtikten sonra kuzeye dönülerek 4 Km'lik Aspendos yoluna girilir. Geçmişi İ.Ö.V. yüzyıla kadar uzanır. İ.S.II. yüzyılda yapılan tiyatrosu Selçuklular devrinde kervansaray olarak kullanılmış ve zaman zaman onarılmıştır. Sahnesi ile birlikte günümüze değin en iyi şekilde korunabilmiş nadir tiyatrolardandır. Tiyatro, bir kişiye 0.50 M oturma yeri hesabıyla 7 000 kişiliktir. Orkestra bölümü de ayrıca 500 izleyici alır. Günümüzde çeşitli konser, şenlik, festival ve yağlı güreşlerde kullanılmaktadır. Aspendos da diğer yapıların yanı sıra Agora, bazilika, Nymphaeum ve 15 Km uzunluğunda kemerli su yolları görülmeğe değer yapılardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)